Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 06.10.2021 Tarihli ve 730 Karar Nolu Kararı

Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 06.10.2021 tarihli ve 730 karar nolu kararı, 8 Ekim 2021 tarihli ve 31622 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanmıştır.

Sair karar ile “Türk Ticaret Kanunu’ndan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere görevlendirilen İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İstanbul ilinin mülki sınırları, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları olarak belirlenmsine” ve kararının 11.10.2021 tarihi itibariyle uygulanmasına karar verilmiştir.

Sair karara aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211008-6.pdf

Paris Anlaşması

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin 21. Taraflar Konferansında kabul edilen ‘Paris Anlaşması’, 22/04/2016 tarihinde Türkiye tarafından imzalanmıştır. 06/10/2021 tarihli ve 7335 sayılı Paris Anlaşmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ise 07.10.2021 tarihli ve 31621 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Sair sözleşme, sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun ortadan kaldırılması çabaları bağlamında iklim değişikliği tehdidine yönelik küresel müdahaleyi güçlendirmeyi hedeflemektedir.

Detaylı bilgiye aşağıda yer alan linklerden erişebilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211007-7.pdf

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211007M1-1.pdf

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tanık Ücret Tarifesi


Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tanık Ücret Tarifesi, 02.10.2021 tarihli ve 31616 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve bu suretle yürürlüğe girmiştir. Sair tarife ile 24.09.2020 tarihli ve 31254 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan tarife yürürlükten kaldırılmıştır.

Sair tarifenin 3. maddesi uyarınca; tanığa, tanıklık nedeniyle kaybettiği zamanla orantılı olarak 25,00 ilâ 50,00 TL arasında ücret ödenir. 4. madde uyarınca, tanık, hazır olabilmek için seyahat etmek zorunda kalmışsa yol giderleriyle tanıklığa çağrıldığı yerdeki konaklama ve beslenme giderleri de karşılanır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tanık Ücret Tarifesie aşağıdaki yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.


https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211002-33.htm

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hakem Ücret Tarifesi

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hakem Ücret Tarifesi, 02.10.2021 tarihli ve 31616 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve bu suretle yürürlüğe girmiştir. Sair tarife ile 24.09.2020 tarihli ve 31254 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan tarife yürürlükten kaldırılmıştır.


Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hakem Ücret Tarifesine aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211002-32.htm

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi, 02.10.2021 tarihli ve 31616 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve bu suretle yürürlüğe girmiştir. Sair tarife ile 24.09.2020 tarihli ve 31254 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlüğe giren tarifenin 4. maddesi; davacının, taraf sayısının beş katı tutarında tebligat ücreti ile diğer iş ve işlemler için 130 TL toplamını, avans olarak ödeyeceğini hüküm altına almaktadır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi metnine aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.


https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211002-31.htm

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çad Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hidrokarbonlar ve Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanması Hakkında Karar

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çad Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hidrokarbonlar ve Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanması Hakkında 4544 sayılı karar, 01.10.2021 tarihli ve 31615 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Mutabakat Zaptı ile her iki ülkede hidrokarbonlar ve yenilenebilir enerji dahil olmak üzere enerji alanında yatırımları teşvik etmek hedeflenmektedir.

Mutabakat Zaptına aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211001-5.pdf

İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik

İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 01.10.2021 tarihli ve 31615 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Yönetmeliğin 4. maddesinde yer alan, “acil durum” tanımı değiştirilmiş ve salgın hastalıklar da bu kapsama alınmıştır.

Yönetmelik değişikliklerine aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211001-20.htm

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 4046 sayılı Kanun Hükümleri Kapsamında “Satış” Yöntemiyle Özelleştirme Duyurusu

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın; yatırımcılara ilişkin duyurusu, 01.10.2021 tarihinde resmi internet sayfasında yayınlanmıştır. Sair duyuru ile;

-İzmir/Urla/İçmeler 5103 ada 1 parsel, 5106 ada 1 parsel ve 5107 ada 1 parseldeki toplam 28.742,13 m2 (bir bütün halinde)

-İzmir/Urla/İçmeler 5104 ada 1 parseldeki 18.093,24 m2

-İzmir/Urla/İçmeler 5105 ada 1 parseldeki 11.776,38 m2

-İzmir/Çiğli/Balatçık 22133 ada 3 parseldeki 5.547,45 m2

-İzmir/Çiğli/Balatçık 22133 ada 5 parseldeki 10.000 m2

kain taşınmazların, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 4046 sayılı Kanun hükümleri kapsamında “satış” yöntemiyle özelleştirilecek olduğu duyrulmuştur.

Detaylı bilgiye aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.oib.gov.tr/duyuru/6194

Zorlama Hapsi ve Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkı


Anayasa Mahkemesi’nin 2020/15967 başvuru numaralı 20.5.2021 tarihli kararı, 30.9.2021 tarihli 31614 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca, aile mahkemesi tarafından, alt sınırdan uzaklaşılarak verilen zorlama hapsi kararının, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlali teşkil etmediği yönünde hüküm kurulmuştur. Sair kararda;

“11.Sivrihisar Asliye Hukuk Mahkemesince (aile mahkemesi sıfatıyla) 4/9/2019 tarihinde başvurucu hakkında 6284 sayılı Kanun’un 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (c) ve (f) bentleri uyarınca altı ay süreyle geçerli olmak üzere lehine tedbir istenen kişiye (müştekiye) karşı şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmamasına, bu kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesine, lehine tedbir istenenin bulunduğu konuta, okula ve işyerine yaklaşmamasına karar verilmiştir.
….

16. Sivrihisar Cumhuriyet Başsavcılığı, başvurucunun hakkında verilen uzaklaştırma kararını müştekiye mesajlar atmaya devam ederek ve Polatlı ilçesi Kartaltepe AVM girişinde yine müştekinin yanına giderek ihlal ettiği gerekçesiyle Sivrihisar Asliye Hukuk Mahkemesine başvurmuştur.


17. Sivrihisar Asliye Hukuk Mahkemesi (aile mahkemesi sıfatıyla) 2/3/2020 tarihli ek kararıyla başvurucunun tedbir kararını ihlal ettiği gerekçesiyle 7 gün zorlama hapsine tabi tutulmasına karar vermiştir.
…..

56. Anılan hükme göre tedbir kararının başka bir yargı alanı içinde ihlal edilmesi hâlinde zorlama hapsi kararının ihlalin gerçekleştiği yer mahkemesince verileceği anlaşılmaktadır. Somut olayda başvurucu hakkındaki zorlama hapsinin ihlalin gerçekleştiği yer mahkemesince değil ilk defa tedbir kararı veren Sivrihisar Asliye Hukuk Mahkemesince (aile mahkemesi sıfatıyla) verildiği görülmektedir. Bu bağlamda somut olayda itirazı incelemekle görevli Çifteler Asliye Hukuk Mahkemesi başvurucunun yetki yönündeki itirazına ilişkin olarak söz konusu Uygulama Yönetmeliği’nde düzenlenen yetkinin kesin olmadığını belirtmiştir. Yargıtay da konu ile ilgili olarak önüne gelen davalarda 6284 sayılı Kanun uyarınca zorlama hapsine karar verilmesi yetkisinin tedbir kararını veren mahkemeye ait olduğunu belirtmiş ve Kanun’un 13. maddesinin nasıl uygulanması gerektiğini bu şekilde ortaya koymuştur (bkz. § 28). Gerek 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 18. maddesinde gerekse 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 19. maddesinde yetki itirazının ilk itiraz olarak düzenlendiği görülmektedir. Dolayısıyla Türk hukukunda somut olay açısından yer bakımından yetki kamu düzenine ilişkin bir durum olarak kabul edilmemektedir. Bu itibarla başvurucu hakkındaki zorlama hapsinin hangi yer mahkemesi tarafından verildiğinin tutmanın hukuka uygunluğu bağlamında bir etkisi yoktur. Esasen tutuklamaya karar verme yetkisine sahip olan farklı yerdeki mahkemeler arasında hâkimlik teminatı, mahkemelerin tarafsızlığı veya bağımsızlığı yönünden hiçbir farklılık bulunmamakta olup anılan hâkimler tümüyle aynı güvencelere sahiptir (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Yıldırım Turan [GK], B. No: 2017/10536, 4/6/2020, § 145). Bu yönüyle başvurucunun tutulmasının kanunda öngörülen usule uygun olduğunun kabul edilmesi gerekir.

59.Son olarak başvurucunun tutulmasının ölçülü olup olmadığının da belirlenmesi gerekir. Bu kapsamda mahkemeler tarafından verilen kararın meşru amacı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı arasında makul bir denge kurulup kurulmadığı incelenmelidir. Somut olayda başvurucu, yaklaşmama tedbirine aykırı hareket ettiği için 7 gün zorlama hapsine tabi tutulmuştur. 6284 sayılı Kanun’un 13. maddesine göre zorlama hapsinin -ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre- üç günden on güne kadar olabileceği öngörülmüştür. Somut olayda Sivrihisar Asliye Hukuk Mahkemesi (aile mahkemesi sıfatıyla) mağdurun şikâyeti üzerine yaptığı inceleme sonunda olayın özelliklerini dikkate alarak kanunda öngörülen aralık içinde kalmak suretiyle alt sınırdan uzaklaşarak 7 gün zorlama hapsine hükmetmiştir. Başvurucunun itirazını değerlendiren Çifteler Asliye Hukuk Mahkemesinin ise itirazda belirtilen hususları inceleyerek somut olayın özelliklerini gözönüne almak suretiyle başvurucu hakkında hükmedilen zorlama hapsinin hukuka uygun olduğu sonucuna vardığı görülmektedir.

60.Açıklanan gerekçelerle başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir. “

yönünde hüküm kurulmuştur.

Anayasa Mahkemesi kararına aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.

https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2020/15967


Bekleme Süresi (İddet Müddeti)

Boşanın kadının, yeniden evlenmesi için yasada belirlenen bekleme süresi (iddet müddeti), Medeni Kanun’un 132. maddesinde düzenlenmektedir. Sair hüküm;


“Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez.


Doğurmakla süre biter.


Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.”


şeklindedir. 300 günlük süre, boşanmanın kesinleşmesi ile işlemeye başlamaktadır. Nitekim, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 26. maddesi ise “kadının bekleme süresi, mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade eder” şeklindedir. Bekleme süresi, kesin olmayan evlenme engellerindendir, 300 günlük süre geçmeden evlenmenin gerçekleşmesi, evliliğin butlanını gerektirmez.


İddet müddeti içerisinde, kadının doğum yapması halinde Medeni Kanun’un 132. maddesinin 2. fıkrası gereğince, iddet müddeti kadın için sona erecektir. İddet müddeti içinde doğan çocuğun soybağı ile ilgili olarak yasada iki ayrı düzenleme mevcuttur. Bunlardan birincisi, Medeni Kanun’un 285. maddesinde düzenlenen babalık karinesidir. 285. madde,


“Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır.”


şeklindedir. 290. madde ise,


“Çocuk evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğmuş ve ana da bu arada yeniden evlenmiş olursa, ikinci evlilikteki koca baba sayılır.


Bu karine çürütülürse ilk evlilikteki koca baba sayılır.”


hükmünü ihtiva etmektedir. Bekleme süresinin kaldırılması talebinde görevli mahkeme aile mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise ‘çekişmesiz yargı işlerinde yetki’ başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 384. maddesi uyarınca, talepte bulunan kişinin oturduğu yer mahkemesidir.