TİCARİ İLETİŞİM VE TİCARİ ELEKTRONİK İLETİLER HAKKINDA YÖNETMELİK

Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının o bendi; “telefon, çağrı merkezleri, faks, otomatik arama makineleri, akıllı ses kaydedici sistemler, elektronik posta, kısa mesaj hizmeti gibi vasıtalar kullanılarak elektronik
ortamda gerçekleştirilen ve ticari amaçlarla gönderilen veri, ses ve görüntü içerikli iletileri
“, ticari elektronik ileti olarak tanımlamaktadır.

Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının ö bendi ise ticari elektronik ileti yönetim sistemini (İYS) tanımlanmaktadır. Sair düzenleme uyarınca İYS; ticari elektronik ileti onayı alınması, ticari elektronik iletiyi reddetme hakkının kullanılması ve bunlara ilişkin şikâyet süreçlerinin yönetilmesine imkân tanıyan sistem olarak tanımlanmaktadır.

https://vatandas.iys.org.tr/giris adresi üzerinden, e-devlet aracılığı ile veya doğrudan sms doğrulama yöntemi ile sisteme giriş yaparak daha önce ticari elektronik ileti izni verdiğiniz marka ve hizmet sağlayıcılara ulaşabilir, mesaj ve arama izinlerinizi yeniden düzenleyebilirsiniz. Detaylı bilgi için aşağıda yer alan linki ziyaret edebilirsiniz.

https://iys.org.tr/

29 Nisan 2021 saat 19:00 ile 17 Mayıs 2021 saat 05:00 arası uygulanacak olan “tam kapanmaya” ilişkin 26.04.2021 tarihli İçişleri Bakanlığı Genelgesi

Ülke genelinde, 29 Nisan 2021 Perşembe günü saat 19.00’dan itibaren 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00’e kadar sürecek olan tam kapanma kararı alınmıştır.

İçişleri Bakanlığı’nın 26.04.2021 tarihli, “81 İl Valiliğine Tam Kapanma Tedbirleri Genelgesi” gönderimine ilişkin resmi internet sitesi üzerinden yaptığı açıklama uyarınca;

  • Hafta içi hafta sonu ayrımı olmaksızın 29 Nisan 2021 Perşembe günü saat 19.00’da başlayıp 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00’te bitecek şekilde tam zamanlı sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacağı ve zorunlu haller dışında şehirler arası seyahatlere izin verilmeyeceği,

  • Sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulanacağı günlerde istisna kapsamında olduğunu belgelemek ve muafiyet nedeni/güzergahı ile sınırlı olmak kaydıyla;

Otizm, ağır mental retardasyon, down sendromu gibi “Özel Gereksinimi” olanlar ile bunların veli/vasi veya refakatçilerinin,

-Mahkeme kararını ibraz etmek şartı ile mahkeme kararı çerçevesinde çocukları ile şahsi münasebet tesis edeceklerin,

Zorunlu müdafi/vekil, duruşma, ifade gibi yargısal görevlerin icrasıyla sınırlı kalmak kaydıyla avukatların,

Dava ve icra takiplerine ilişkin yapılacak zorunlu iş ve işlemler için adliyelere gitmesi gereken taraf veya vekilleri (avukat) ile mezat salonlarına gidecek ilgililerin,

-10.00-16.00 saatleri arasında sayıları banka yönetimlerince belirlenecek şekilde sınırlı sayıda şube ve personel ile hizmet verecek olan banka şubeleri ile çalışanların,

Nöbetçi noterler ile buralarda çalışanların

sokağa çıkma yasağı istisnası kapsamında olduğu düzenlenmektedir.

Genelgeye ilişkin duyurunun tam metnine aşağıda yer alan linkten erişebilirsiniz.

https://www.icisleri.gov.tr/81-il-valiligine-tam-kapanma-tedbirleri-genelgesi-gonderildi

Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Milletlerarası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Konvansiyonu (Singapur Konvansiyonu)

7 Ağustos 2019 tarihinde Singapur’da imzalanan, “Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Milletlerarası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Konvansiyonunun Onaylanması” hakkında karar, 22.04.2021 tarih ve 31462 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Anlaşma Metnine ve karara aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/04/20210422-9.pdf

Kısa Çalışma Ödeneği 30.06.2021 Tarihine Kadar Uzatılmıştır

Kısa çalışma ödeneği; genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır.

23.04.2021 tarih ve 31463 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, 22.04.2021 tarih ve 3910 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile kısa çalışma ödeneği, 30.06.2021 tarihine kadar uzatılmıştır.

Cumhurbaşkanı Kararı metnine aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/04/20210423-13.pdf

Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik

16.04.2021 tarih ve 31456 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik, 30.04.2021 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Yönetmeliğin 3. maddesi uyarınca; kripto varlıklar, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamaz ve kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamaz.

Yönetmelik metnine aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/04/20210416-4.htm

BOŞANAN KADININ SOYADI MESELESİ

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 173. maddesi;

“Boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir.

Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir.

Koca, koşulların değişmesi hâlinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir.”

hükmünü ihtiva etmektedir. Kural olarak, boşanmanın kesinleşmesiyle birlikte kadın, bekarlık soyadını kullanır. Ancak kadın, Türk Medeni Kanunu’nun 173. maddesi uyarınca; boşandığı eşinin soyadını kullanmakta bir menfaati bulunduğunu ve bunun eşine zarar vermeyeceğini ispat ederek hâkimden “evlilik soyadını” kullanmasına izin verilmesini talep edebilir. Uygulamada, özellikle anlaşmalı boşanma davalarında; anlaşmalı boşanma protokolüne eklenen hükümler ile hâkimden sair izin talep edilmektedir. Ancak bu talep ayrı bir davaya da konu edilebilir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2012/20089 E., 2013/14380 K. nolu ve 27.05.2013 tarihli kararında;

“… Boşanan kadının, evliliğin sona ermesinden sonra kocasının soyadını taşımasına imkan tanıyan bu hükmün amacı, kadının sosyal durumunu korumasını sağlamaktır. Bir başka ifade ile kadın evlilik soyadı ile tanınmış ve isim yapmış ise kocanın soyadını kullanmakta menfaati olduğunun kabulü gerekir.

Toplanan delillerden mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacının boşandığı kocasının soyadını kullanmasının davalıya bir zarar vermediği, davacının iş ve sosyal yaşamında kocasının soyadıyla tanınıp bilindiği, bu nedenle kocanın soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu anlaşılmakla isteğin kabulü yerine yazılı şekilde reddi doğru bulunmamıştır. …”

yönünde karar verilmiştir. Somut olayın özellikleri dahilinde, “menfaatin” varlığı, talepte bulunan kadın tarafından ispat edilmelidir.

Hakim tarafından boşanmanın kesinleşmesinin ardından, “evlilik soyadını” kullanmasına izin verilen kadın; daha sonra 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun Ek 3. maddesine dayanarak, nüfus müdürlüğüne yapacağı yazılı bir başvuru ile evlenmeden önceki soyadını kullanabilir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun Ek 3. maddesi;

“(1) Yazılı talepte bulunmak kaydıyla;
a) Boşandığı eşinin soyadını kullanmasına izin verilen kadının evlenmeden önceki
soyadını,

b) Eşinin soyadı ile birlikte önceki soyadını taşıyan kadının sadece eşinin soyadını,

kullanmak istemesi hâlinde, nüfus müdürlüğünce gerekli işlem yapılır.”

hükmünü ihtiva etmektedir. Dolayısıyla, hakim izni ile boşanmanın ardından evlilik soyadını kullanan kadın, herhangi bir dava açmaya gerek kalmaksızın doğrudan nüfus müdürlüğüne yapacağı yazılı bir başvuru ile bekarlık soyadını kullanabilecektir.

Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin, Türkiye Cumhuriyeti Bakımından Feshedilmesi

Türkiye Cumhuriyeti tarafından 11/05/2011 tarihinde imzalanan ve 10/02/2012 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”; 20/03/2021 tarih ve 31429 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 3718 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedilmiştir.

Resmi Gazete’de yayımlanan karar metnine aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/03/20210320-49.pdf

VERBİS’E KAYIT YÜKÜMLÜLÜĞÜNE İLİŞKİN SÜRELER 31.12.2021 TARİHİNE KADAR ERTLENEMİŞTİR

Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun 11/03/2021 tarihli ve 2021/238 sayılı Kararı ile VERBİS’e kayıt süreleri 31.12.2021 tarihine kadar uzatılmıştır. Sair karar uyarınca;

•           Yıllık çalışan sayısı 50’den çok veya yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’den çok olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları ile yurtdışında yerleşik gerçek ve tüzel kişi veri sorumlularının Sicile kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeleri için belirlenen süre,

•           Yıllık çalışan sayısı 50’den az ve yıllık mali bilançosu 25 milyon TL’ den az olup ana faaliyet konusu özel nitelikli kişisel veri işleme olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumlularının Sicile kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeleri için belirlenen süre

ve

•           Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu veri sorumlularının Sicile kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeleri için belirlenen süre,

31.12.2021 tarihine kadar uzatılmıştır.

Duyuru metninin tamamına, aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/6903/VERBIS-E-KAYIT-SURELERININ-UZATILMASI-HAKKINDA-DUYURU

İİK 341

2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 25, 25/a, 341, ve 347. maddeleri, çocuk teslimine ilişkin düzenlemeler içermektedir. İcra İflas Kanunun 25. maddesi;

“Çocuk teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru 24. maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde çocuğun teslimini emreder. Borçlu bu emri tutmazsa çocuk nerede bulunursa bulunsun ilam hükmü zorla icra olunur.

Çocuk teslim edildikten sonra diğer taraf haklı bir sebep olmaksızın çocuğu tekrar alırsa ayrıca hükme hacet kalmadan zorla elinden alınıp öbür tarafa teslim olunur.”

hükmünü ihtiva etmektedir. İcra İflas Kanunu’nun 25/a maddesi ise; 

“Çocukla şahsi münasebetlerin düzenlenmesine dair ilam hükmünün yerine getirilmesi talebi üzerine icra memuru, küçüğün ilam hükümleri dairesinde lehine hüküm verilen tarafla şahsi münasebette bulunmasına mani olunmamasını; aksi halde ilam hükmünun zorla yerine getirileceğini borçluya 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri ile tebliğ eder. Bu emirde ilam hükmüne aykırı hareketin 341 inci maddedeki cezayı müstelzim olduğu da yazılır.

Borçlu bu emri tutmazsa ilam hükmü zorla yerine getirilir. Borçlu alacaklının şikayeti üzerine ayrıca 341 inci maddeye göre cezalandırılır.

düzenlemesini içermektedir. İcra İflas Kanunu’nun 341. maddesi ise;

“Çocuk teslimi hakkındaki ilâmın veya ara kararının gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirilmesini engelleyen kişinin, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti üzerine, altı aya
kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra ilâmın veya ara kararının gereği yerine getirilirse, kişi tahliye edilir.

şeklindedir. Çocuk teslimi hakkındaki ilâmın veya ara kararının gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirilmesini engelleyen kişi aleyhine yapılacak şikayet süresi ise İcra İflas Kanunu’nun 347. maddesinde düzenlenmektedir. Söz konusu maddeye göre şikayet hakkı; fiilin öğrenildiğini tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süreye tabidir.

İşyeri Kira Artışlarında 01/07/2020 Tarihi İtibariyle Yeni Uygulama

6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 344. maddesinin 1. fıkrası uyarınca; taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilenmesi halinde, uygulanacak olan kira artış oranı, bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre belirlenecek olan değişim oranını geçemez.

Yukarıda bahsi geçen bu genel düzenlemenin istisnası ise aynı maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmektedir. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 344. maddesinin 3. fıkrası;

“Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir.”

hükmünü ihtiva etmektedir. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun geçici 2. maddesi, başta yukarıda bahsi geçen 344. madde olmak üzere, birtakım düzenlemelerin, işyeri kira sözleşmeleri açısından 01/07/2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanmayacağını hüküm altına almaktaydı. Ancak, kira artış oranını düzenleyen 344. maddenin de içinde olduğu tüm bu düzenlemeler, 01/07/2020 tarihi itibariyle, işyeri kiraları açısından da uygulanır hale gelmiştir.

Aralık 2020 Tüketici Fiyat Endeksi verilerine aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Tuketici-Fiyat-Endeksi-Aralik-2020-37378