Kooperatiflerde Yeni Dönem – Elektronik Genel Kurul

7339 sayılı ve 21.10.2021 tarihli ‘Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ 26.10.2021 tarihli ve 31640 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

  • 1163 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, bilanço, gelir-gider farkı hesapları ve denetçilerin 66 ncı ve 69 uncu madde hükümlerine uygun olarak tanzim edecekleri raporlar, genel kurulun yıllık toplantısından en az 15 gün öncesinden itibaren bir yıl süre ile kooperatif merkezinde, varsa şubelerinde ve elektronik ortamda KOOPBİS’te ortakların tetkikine amade tutulur.

Kooperatif ortaklarına KOOPBİS üzerinden, genel kurula katılma hakkını haiz ortakları gösterir listeye erişim yetkisi verilir.”

Madde kapsamında elde edilen kişisel veriler sadece ortakların kooperatif iş ve işlemlerinden haberdar olmaları ve kooperatif organlarında görev almak isteyen adayların kooperatif ortaklarına ulaşabilmeleri amaçlarıyla kullanılabilir. Elde edilen veriler 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa aykırı olarak kullanılamaz, aktarılamaz veya başka bir şekilde işlenemez.

  • 1163 sayılı Kanunun 45 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Genel kurul toplantısına, yönetim kurulu tarafından KOOPBİS’ten alınan ortaklar listesinde adı bulunanlar katılabilir.

Genel kurul toplantısı anasözleşmede hüküm bulunması şartıyla elektronik ortamda da yapılabilir. Genel kurullara elektronik ortamda katılma, öneride bulunma, görüş açıklama ve oy verme, fiilen katılmanın ve oy vermenin bütün hukuki sonuçlarını doğurur. Bu hükmün uygulama esasları ile genel kurula elektronik ortamda katılmaya ve oy vermeye ilişkin anasözleşme hükmü örneği Ticaret Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.

  • İşbu Kanunun 15.maddesi ile 1163 sayılı Kanuna ‘Kooperatif Bilgi Sistemi’ başlıklı ‘Ek Madde 5 ’ eklenmiştir. Sair madde metni ;

“Kooperatif Bilgi Sistemi:

EK MADDE 5 – Ticaret Bakanlığı tarafından tüm kooperatif ve üst kuruluşlarının, kooperatifçilik hizmetlerine elektronik ortamda eriştiği ve merkezî veri tabanının yönetildiği Kooperatif Bilgi Sistemi (KOOPBİS) kurulur.

Kooperatifin ticaret sicili kayıtlarının, finansal tablolarının, yönetim kurulu ve denetçi raporlarının, genel kurul toplantı evrakının, ortakların kimlik, iletişim, pay ve ödemelerine ilişkin bilgilerinin KOOPBİS’e işlenmesinden yönetim kurulu sorumludur.

İlgili Bakanlık ile kooperatif ve üst kuruluşları, görevleri ile sınırlı kalmak şartıyla, ortakların ve ortak olmak için başvuranların kişisel verilerini KOOPBİS’te işlemeye ve görüntülemeye yetkilidir. İlgili Bakanlık; denetim, istatistik üretme, hizmetlerde otomasyonu artırma, ülke kooperatifçiliğinin geliştirilmesi ve kooperatif ortaklarının haklarının korunması amacıyla sistemde işlenen verileri, kamu kurum ve kuruluşlarına aktarabilir. Elde edilen veriler 6698 sayılı Kanuna aykırı olarak kullanılamaz, aktarılamaz veya başka bir şekilde işlenemez.

KOOPBİS’te tutulacak veriler ile elektronik ortamda sunulacak hizmetlerden faydalanılmasına, bu sistem üzerinde işlenen kişisel verilerin aktarımı ile güvenliğin sağlanmasına ve aydınlatma yükümlülüğünün ne şekilde yerine getirileceğine ilişkin usul ve esaslar ilgili bakanlıklar ile Kişisel Verileri Koruma Kurumunun görüşü alınarak Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”

Sair kanunun tamamına aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211026-2.htm

Derneklerde Yeni Dönem – Elektronik Genel Kurul ve Elektronik Yönetim Kurulu

25/03/2020 tarihinde, 5253 Sayılı Dernekler Kanunu’na eklenen ek 2. madde ile derneklerle ilgili her türlü kayıt ile iş ve işlem elektronik ortamda da yapılabilmesinin önü açılmıştır. İçişleri Bakanlığı’nın, Dernekler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği ise 21.10.2021 tarihli ve 31635 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Sair Yönetmeliğin 1. maddesi ile Dernekler Yönetmeliği’ne 15/A maddesi eklenmiştir. Eklenen 15/A maddesi ile derneklerde elektronik genel kurul ve elektronik yönetim kurulu toplantılarının usul ve esasları düzenlenmiştir.


Genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarının elektronik ortamda yapılması

Madde 15/A – Kanunun ek 2 nci maddesi uyarınca dernekler, genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarını elektronik ortamda da yapabilirler.

Dernekler elektronik ortamda yapılacak genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarını Bakanlık Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından uygun görülüp onaylanan elektronik sistemler üzerinden yapabilirler. Söz konusu sistemlere işlenecek veriler, 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun ilgili hükümlerine uygun olarak işlenir ve muhafaza edilir.

Genel kurul yapılmasına ilişkin alınan yönetim kurulu kararında ve genel kurul ilanında genel kurulun hangi yöntemle yapılacağı belirtilir. Elektronik ortamda alınacak yönetim kurulu kararları fiziksel ortamda tutulan yönetim kurulu karar defterinden ayrı olarak tarih ve sıra sayısı ile elektronik ortamda saklanır.

Kanunda, Türk Medeni Kanununda, bu Yönetmelikte ve derneklerin kendi tüzüklerinde yer alan genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarının fiziki ortamda gerçekleştirilmesine yönelik bütün usul ve esaslar elektronik ortamda yapılan toplantılar için de geçerlidir. Elektronik ortamda gerçekleştirilen toplantılara ilişkin her türlü bilgi, belge ve kayıt dernek tarafından muhafaza edilir.

Elektronik ortamda yapılacak dernek genel kurul veya yönetim kurulu toplantılarına katılacak üyeler sisteme, güvenli elektronik imza veya iki faktörlü kimlik doğrulama sistemi kullanarak giriş yaparlar. Kullanılacak elektronik sistemlerin, fiziki ortamda yapılan toplantılardaki divan oluşturma, oylama, söz alma, önerge verebilme ve benzeri tüm işlemlerin elektronik ortamda da yapılabilmesini sağlayan tasarım, yedekleme ve mevzuata uygun arşivleme kapasitesine; yetkisiz erişimlere ve saldırılara karşı gerekli ağ ve sistem güvenliğine sahip olması gerekmektedir.

Fiziki ortamda gerçekleştirilen toplantıların mevzuata aykırı yapılması durumunda uygulanan yaptırımlar elektronik ortamda yapılan toplantılar için de geçerlidir.”

Yönetmelik değişikliğine aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211021-3.htm

KVKK ve RTÜK İşbirliği

Kişisel Verileri Koruma Kurumu 26.10.2021 tarihinde resmi internet sitesinde yayınladığı duyuru ile radyo ve televizyon programlarında ve özellikle gündüz kuşağı programlarında, özel hayatın gizliliğinin ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemelerin ihlal edildiğine dikkat çekmiş ve Kişisel Verileri Koruma Kurumu ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ’nun ortak çalışma kararı aldığını ve bu kapsamda bir işbirliği protokolü imzaladığını duyurmuştur.

Sair duyuruya aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.
https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/7065/Kurumumuz-ile-Radyo-ve-Televizyon-Ust-Kurulu-arasinda-is-birligi-protokolu-imzalandi

Kitle Fonlaması Tebliği (III – 35/A.2)

Sermaye Piyasası Kurulu’nun, paya ve borçlanmaya dayalı kitle fonlamasına, kitle fonlama platformlarının kuruluşlarına, kurucularına, ortaklarına ve yönetim kurulu üyelerine, pay devirlerine, Kurul listesine alınmalarına ve faaliyetlerine, kitle fonlaması ile fon toplayacak girişim şirketlerinde aranan niteliklere, paya ve/veya borçlanmaya dayalı kitle fonlaması yoluyla halktan para toplanmasına, toplanan fonların ilan edilen amacına uygun olarak kullanıldığının kontrolü ve denetimi ile fonlanan şirketlerin genel kurullarına ilişkin usul ve esasları düzeleyen, Kitle Fonlaması Tebliği (III – 35/A.2), 27/10/2021 tarihli ve 31641 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Tebliğ metnine aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211027-3.htm

Unutulma Hakkı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.06.2015 tarihli 2014/456E., 2015/1679K. sayılı kararında ‘‘…. üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlemesini isteme hakkı’’ olarak tanımlanan unutulma hakkı, zaman içerisinde şekil değiştirmiş ve KVKK uygulaması açısından da kendisine uygulama alanı bulmuştur.

Kişisel Verileri Koruma Kurumu resmi internet sayfasında, ‘Unutulma Hakkı (Unutulma Hakkının Arama Motorları Özelinde Değerlendirilmesi)’ isimli bir yayın yayınlamıştır.
Yayın metnine aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.
https://kvkk.gov.tr/SharedFolderServer/CMSFiles/11b6fd99-d42a-45b1-a009-21f2d36ded21.pdf

Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun, yayında da bahsi geçen kişilerin ad ve soyadı ile arama motorları üzerinden yapılan aramalarda çıkan sonuçların indeksten çıkarılmasına yönelik taleplerine ilişkin 23/06/2020 tarihli ve 2020/481 sayılı kararına aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.
https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/6776/2020-481

7338 Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

7338 Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 26 Ekim 2021 tarihli ve 31640 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa “mükerrer madde 20/b” eklenmiştir. Sair madde metni aşağıda yer almaktadır.

“Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası:

MÜKERRER MADDE 20/B – İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden müstesnadır.

Bu istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır.

Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve Kanunun 98 ve 119 uncu maddelerindeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. Bu tutar üzerinden 94 üncü madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmaz.

Mükelleflerin birinci fıkra kapsamı dışında başka faaliyetlerinden kaynaklanan kazanç ya da iratlarının bulunması istisnadan faydalanmalarına engel değildir.

Birinci fıkra kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar ile faaliyete ilişkin tüm gelirlerini ikinci fıkrada belirtilen şartlara göre tahsil etmeyenler bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur.

İstisnaya ilişkin şartların taşınmadığının tespit edilmesi halinde eksik tahakkuk etmiş olan vergi, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.

Cumhurbaşkanı, bu maddede yer alan tevkifat oranını her bir faaliyet türü için ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye, bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye; Hazine ve Maliye Bakanlığı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

Kanun metnine aşağıda yer alan linkten erişebilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211026-1.htm

Rekabet Kurumu, Sahibinden Bilgi Teknolojileri Pazarlama ve Ticaret AŞ Hakkında Soruşturma Başlatmıştır.

Rekabet Kurumu 19.10.2021 tarihinde resmi internet sitesinde yayınladığı duyuru ile “çevrim içi platform hizmetleri bakımından veri taşımanın engellenmesi ve diğer yollarla 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin tespitine ilişkin Sahibinden Bilgi Teknolojileri Pazarlama ve Ticaret AŞ hakkında 21-46/655-M sayılı karar ile re’sen soruşturma açılmasına” karar verildiğini duyurmuştur.

https://www.rekabet.gov.tr/tr/Guncel/sahibinden-bilgi-teknolojileri-pazarlama-c9ddc0eae430ec118144005056b1ce21

Apartmana Kamera Taktırılması

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun ‘Anagayrimenkulün bakımı, korunması ve zarardan sorumluluk’ başlıklı 19.maddesi  ‘…Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir.’’ hükmünü ihtiva etmektedir

Sair kanun 19. maddesi uyarınca; anagayrimenkulün ortak yerlerindeki düzenlemeler için bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası alınmalıdır. Nitekim Yargıtay 20.Hukuk Dairesi 2017/2277E. ve 2018/7965 K. sayılı 06.12.2018 tarihli kararında da anagayrimenkulün ortak alanlarına kamera sistemi kurulmasında, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19.maddesi kapsamında değerlendirmiştir. Sair kararda;

“…Mahkemece yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içeriğinden ortak alana kamera ünitesinin yerleştirildiği anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre, kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Kanunun bu hükmü dikkate alınarak, hem asıl davaya hem de karşı davaya konu edilen kameralara ilişkin olarak, karar defterleri de incelendikten sonra alınan kat malikleri kurulu kararlarında kat maliklerinin beşte dördünün rızasının olup olmadığı değerlendirilmeksizin, kurulan hükümde kameraların sadece yer ve açılarının değiştirilmesi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.”

şeklinde hüküm kurulmuştur.

YARGITAY 20. Hukuk Dairesi  

2017/2277 E.  ,  2018/7965 K.


“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı-karşı davalı vekili, davacının anataşınmazda kat maliki olduğunu, davalı apartman yönetimi tarafından bina içerisine ve dışarısına güvenlik kameraları takıldığını, davacının bu hususta esas itibari ile bir itirazı bulunmadığını, zira davacının da daha öncesinden binada güvenlik önlemlerinin yeterli olmamasından dolayı kendi konutu için güvenlik kamerası taktırdığını, dava konusu olan kaldırılması istenen kameraların müvekkilin evinin giriş kapısı karşısına takılan ve yalnızca müvekkilin konutunu gören kamera ile davacının evinin balkonunu gören kamera olduğunu, güvenlik amacı ile olmayan, yalnızca davacının evinin giriş kapısını gören, davacının mahremiyetini ihlal eden bu kameranın takılması konusunda usulüne uygun alınmış bir kat malikleri kurul kararı da bulunmadığını, bu kameralardan alınan görüntülerin nerede saklandığı, kim tarafından izlendiği gibi soruların davacıda ciddi huzursuzluğa sebebiyet verdiğini beyan ederek; davanın kabulü ile apartman yönetimi tarafından bina içerisine ve dışarısına taktırılan güvenlik kameralarından sadece davacının evinin girişi ve balkonunu gören kameraların kaldırılmasına karar verilmesini ve daha sonraki aşamalarda karşı davanın reddini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı ……ve apartman sakinleri arasında gerek hukuk davalarıyla, gerekse de ceza davalarıyla gündeme gelen birçok ihtilaf çıktığını, 07.06.2015 tarihli kat malikleri kurulu kararıyla gerek kurmuş oldukları kamera sisteminin kaldırılması gerekse de vermiş oldukları tüm rahatsızlıkları sona erdirmeleri için davacılara ihtar çekilmesinin karar altına alındığını, söz konusu kameraların görüntü açılarının birbirlerini tamamlayacak şekilde konuşlandırıldığını, yani kameralardan birinin kasıtlı/kendiliğinden kayıt yapamaması/yapamayacak hale getirilmesi, bir kameranın görüntü açısının yetmemesi veya bir şekilde görüntü açısının içinde olmasına rağmen amaca hizmet edecek yeterlilikte görüntünün aktarılamaması sebebiyle doğabilecek muhtemel sorunlara karşı tedbiren birden fazla olacak şekilde kamera yerleştirildiğini, davacı-karşı davalı tarafın apartmanın giriş katında oturduğunu, kameranın giriş katında oturan davacının dairesinin girişini ve balkonun bir kısmını görmesi, apartmanın giriş görüntüsünün kayıt altına alınması için, işin doğası gereği, yani fiziken zorunlu olan bir durum olduğunu, eğer dava konusu kameranın yeri değiştirilecek/kaldırılacak olursa apartmanın güvenliğini sağlama hususunun yerine getirilemeyeceğini, kat maliklerinin, 15.12.2011 tarihli kurul kararıyla güvenlik önlemleri için gerekli tedbirlerin alınması konusunda karar aldığını, ilgili kararda apartman yönetimine yetki verildiğini, davacı-karşı davalı tarafın söz konusu toplantıya katılmadığını ve olumsuz oy kullanmadığını, sözkonusu kamera kayıtların yaklaşık 20 günlük periyotlarla kendi kendini sildiğini, eski kayıtların saklanması gibi bir uygulamanın söz konusu olmadığını, kayıt cihazının apartmanın ortak alanında bir panoda kilit altında olduğunu, iddia edildiği gibi her daim takip söz konusu olmayıp ancak bir sıkıntı olduğunda talep halinde apartman sakinleri yöneticiyle birlikte görüntüleri izleyebildiğini, davacı/karşı davalının kendi inisiyatifiyle, apartman yönetiminin ve kat maliklerinin tüm karşı çıkmalarına rağmen, apartmanının içine ve dışına kamera sistemi kurdurduğunu, davacı/karşı davalının kat malikleri kurulu kararı olmadan ana gayrimenkule kendiliğinden, 7/24 saat esasına göre gerçek zamanlı, evindeki televizyon ekranından herkesi izleyebildiği kamera sistemi kurdurmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bina içine kurdurulan kameranın ise, duman dedektörü görünümlü gizli kamera olduğunu ve tavana monteli bu kameranın apartmana gelen misafirleri izlendiklerini anlayamayacağı şekilde dizayn edildiği için her şeyden önce kişi hak ve özgürlüklerine aykırı bir eylem teşekkül ettiğini belirterek asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile davacı/karşı davalının kurdurduğu kamera sisteminin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne,
… Apartmanı yönetimince tesis edilen ve 15/04/2016 tarihli bilirkişi raporu 7. sayfasının alt kısmında gösterilen şekilde 3 ve 7 numaralı kameraların “alınabilecekleri konuma getirilmesi suretiyle ” uyuşmazlığın giderilmesine, bu iş için yönetime 2 hafta süre verilmesine, kameraların tamamen kaldırılması talebinin reddine,
2-Karşı davanın kısmen kabulüne,
… Apartmanı 6 nolu bağımsız bölüme ait olan ve 15/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda gösterilen 1 ve 3 nolu kameraların iptali ile kaldırılmasına, eski hale iade için davacıya 2 hafta süre verilmesine, 2 nolu kameranın ise sadece 6 nolu bağımsız bölüm apartman giriş tarafında kalan balkonun içini yukarıdan aşağı doğru görecek şekilde sabit olarak konumlandırılmasına, bu iş için davacıya 2 hafta süre verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı/ karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca projeye aykırı yapıldığı bildirilen imalatların (ortak alanlara kurulan kameraların kaldırılması) eski hale getirilmesi, müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü, müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilme yönünde hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya, kurulan hüküm de infaz etmeye elverişli değildir. Buna göre;
1-Mahkemece yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içeriğinden ortak alana kamera ünitesinin yerleştirildiği anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre, kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Kanunun bu hükmü dikkate alınarak, hem asıl davaya hem de karşı davaya konu edilen kameralara ilişkin olarak, karar defterleri de incelendikten sonra alınan kat malikleri kurulu kararlarında kat maliklerinin beşte dördünün rızasının olup olmadığı değerlendirilmeksizin, kurulan hükümde kameraların sadece yer ve açılarının değiştirilmesi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü amir olup, hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, açık ve maddeler halinde oluşturulması gerekir. Buna göre;
Asıl davaya yönelik kurulan hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde; “15/04/2016 tarihli bilirkişi raporunun 7. sayfasının alt kısmında gösterilen şekilde 3 ve 7 numaralı kameraların alınabilecekleri konuma getirilmesi suretiyle” şeklindeki genel ve soyut ifadelerle, bilirkişi raporunun eki olan “kamera açılandırmalarına ilişkin kroki” de dikkate alınmaksızın sadece bilirkişi raporuna atıf yapılması ile yetinilmesi, kaç numaralı kameranın nereyi göreceği ve açılandırılmasının nasıl olacağı somut olarak belirtilmeksizin, her bir kamera yönünden duraksamaya yol açmayacak şekilde infaza elverişli hüküm kurulmaması, yukarıda anılan 297. maddesi hükmüne aykırı olup, hüküm fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir ve gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı, infazda tereddüt yaratacak ve duraksamaya yol açacak nitelikte olması nedeniyle bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.

Taşınmazlar ile Amortismana Tabi Diğer İktisadi Kıymetlerin Yeniden Değerlemesi Broşürü

Taşınmazlar ile Amortismana Tabi Diğer İktisadi Kıymetlerin Yeniden Değerlemesi Broşürü, 14/10/2021 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın resmi internet sayfasında yayınlanmıştır.

7326 sayılı Kanun’un 11’inci maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun geçici 31’inci maddesinde yapılan değişiklik ile bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 09.06.2021 tarihi itibarıyla aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetleri ve bunların amortismanlarını
31.12.2021 tarihine kadar yeniden değerleyebilmeleri mümkün hale gelmiştir.

Yeniden değerleme sonucunda ortaya çıkan değer artış tutarı üzerinden %2 oranında vergi ödenmesi gerekmektedir. Ödenen vergi, gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilemeyeceği gibi gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınmayacaktır.

Taşınmazlar ile Amortismana Tabi Diğer İktisadi Kıymetlerin Yeniden Değerlemesi Broşürüne aşağıda yer alan link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/beyannamerehberi/7326_Yeniden_Degerleme_Brosuru.pdf

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde (Sıra No: 486) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 532)

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde (Sıra No: 486) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 532), 19/10/2021 tarihli ve 31633 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanmıştır.

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin (Sıra No: 486) 9. maddesinin 8. fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Defter-Beyan Sistemi kapsamında olan mükelleflerden defter tutmak zorunda olanların, bu Tebliğde belirlenen usul ve esaslar dışında kâğıt veya elektronik ortamda tuttukları diğer defterlerin hukuki geçerliliği bulunmamaktadır.”

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211019-2.htm