Anayasa Mahkemesi’nin 16.03.2022 Tarihli ve 2018/10055 Başvuru Numaralı Kararı

Anayasa Mahkemesi’nin 16.03.2022 tarihli ve 2018/10055 başvuru numaralı kararı, 10.05.2022 tarihli ve 31831sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Sair karar uyarınca, çalışma izni olmadan çalıştığı gerekçesiyle ülkeden sınır dışı edilen başvurucunun, Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.  Sair kararın ilgili bölümleri aşağıda yer almaktadır.

“          21. Sınır dışı edilme kararı nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddialarını içeren başvuruların incelenmesinde çözümlenmesi gereken ilk husus sınır dışı işleminin tesis edildiği tarihte yabancı kişinin bulunduğu ülkede bir özel ve/veya aile hayatının mevcut olup olmadığının ortaya konulmasıdır (Peri Kırık, § 32).

22. Başvurucu; Türk vatandaşı E.Ü. ile birlikteliğinden bir bebek dünyaya geldiğini, E.Ü.nün yabancı dilinin ve uluslararası geçerliği olan bir mesleğinin bulunmaması sebebiyle kendisiyle birlikte sınır dışı edildiği ülkeye gelemeyeceğini, bu nedenle sınır dışı edilmesi hâlinde aile birliğinin ortadan kalkacağını iddia etmiştir.

23. Başvurucu hakkında sınır dışı edilme işleminin tesis edildiği tarihte hamile olduğu, akabinde Türk vatandaşı E.Ü. ile birlikteliğinden bir bebeğin dünyaya geldiği, bebeğin Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartında baba adı olarak E.Ü.nün isminin yer aldığı ve başvurucu hakkında Kazakistan Cumhuriyeti’nin ilgili makamınca evlenme ehliyet belgesi düzenlendiği hususları dikkate alındığında başvurucu ve bebeği ile Türk vatandaşı E.Ü. arasında yakın kişisel bağın var olduğu değerlendirilmiş, Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında başvurucunun mevcut aile hayatı olduğu kanaatine varılmıştır.

25. Somut olayda başvurucunun bebeğiyle birlikte yaşadığı Türkiye’den sınır dışı edilmesine karar verilmesi aile hayatına saygı hakkına müdahale teşkil etmektedir.

….

31. Başvurucunun çalışma izni olmadan çalıştığı gerekçesiyle sınır dışı edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu bakımdan müdahaleyle kamu düzeninin korunmasının amaçlandığı ve bu çerçevede başvuruya konu müdahalenin meşru bir amaç taşıdığı anlaşılmıştır.

….

37. Başvurucunun izinsiz çalıştığına yönelik tespitte, Z. Restoran’da eğlenme amacıyla bulunduğu yönündeki beyanı dikkate alınmamış, bahse konu restoranın mesul müdürünün başvurucunun çalışan olduğu yönündeki beyanına itibar edilerek başvurucu hakkında sınır dışı işlemi tesis edilmiştir. Bunun dışında başvurucunun Türkiye’de yaşadığı süre zarfında kamu düzenini bozacak bir eylemi ya da davranışının olduğuna yönelik herhangi bir bilgi veya belgenin de bulunmadığı anlaşılmıştır.

38. Öte yandan İdare Mahkemesi kararında başvurucunun sınır dışı edilme kararına yönelik olarak aile hayatına saygı hakkı kapsamındaki iddiaları tartışılmamış, başvurucunun çalışma izni olmadan çalıştığı hususunun sabit olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Bu durum gözetildiğinde idari işlemin başvurucunun aile hayatı üzerinde doğuracağı etkiler bakımından bir inceleme ve dengelemenin İdare Mahkemesi tarafından yapılmadığı, aile hayatına saygı hakkı bakımından ilgili ve yeterli bir gerekçe sunulmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak başvurucunun sınır dışı edilmesi ile ilgili idari ve yargısal süreçte ortaya konulan kararların gerekçelerinin aile hayatına saygı hakkı bağlamında yeterli olmadığı, kamu düzeninin korunması hususundaki kamusal menfaat ile başvurucunun aile hayatına saygı hakkı arasında bir dengeleme yapılmadığı gibi kararlarda yer verilen unsurların da bu dengelemeye imkân verecek ayrıntı ve açıklıkta olmadığı sonucuna varılmıştır.

39. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.”

Karar metninin tamamına aşağıda yer alan üzerinden erişebilirsiniz.

https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2018/10055