Warning: realpath(): open_basedir restriction in effect. File(/) is not within the allowed path(s): (/var/www/virtual/alanurayhan.av.tr/:/usr/share/php/) in /var/www/virtual/alanurayhan.av.tr/htdocs/wp-content/plugins/wp-google-maps/legacy-core.php on line 398 Bekleme Süresi (İddet Müddeti)

Bekleme Süresi (İddet Müddeti)

Boşanın kadının, yeniden evlenmesi için yasada belirlenen bekleme süresi (iddet müddeti), Medeni Kanun’un 132. maddesinde düzenlenmektedir. Sair hüküm;


“Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez.


Doğurmakla süre biter.


Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.”


şeklindedir. 300 günlük süre, boşanmanın kesinleşmesi ile işlemeye başlamaktadır. Nitekim, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 26. maddesi ise “kadının bekleme süresi, mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade eder” şeklindedir. Bekleme süresi, kesin olmayan evlenme engellerindendir, 300 günlük süre geçmeden evlenmenin gerçekleşmesi, evliliğin butlanını gerektirmez.


İddet müddeti içerisinde, kadının doğum yapması halinde Medeni Kanun’un 132. maddesinin 2. fıkrası gereğince, iddet müddeti kadın için sona erecektir. İddet müddeti içinde doğan çocuğun soybağı ile ilgili olarak yasada iki ayrı düzenleme mevcuttur. Bunlardan birincisi, Medeni Kanun’un 285. maddesinde düzenlenen babalık karinesidir. 285. madde,


“Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır.”


şeklindedir. 290. madde ise,


“Çocuk evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğmuş ve ana da bu arada yeniden evlenmiş olursa, ikinci evlilikteki koca baba sayılır.


Bu karine çürütülürse ilk evlilikteki koca baba sayılır.”


hükmünü ihtiva etmektedir. Bekleme süresinin kaldırılması talebinde görevli mahkeme aile mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise ‘çekişmesiz yargı işlerinde yetki’ başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 384. maddesi uyarınca, talepte bulunan kişinin oturduğu yer mahkemesidir.